Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu ve Ailelere Öneriler

 

 

            Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) günümüzde pandeminin de etkisiyle hem sağlıkçılar hem de toplum tarafından giderek daha fazla tanınmaya başlamıştır. Okul çağı çocuklarında %3-5 oranında oldukça sık karşılaşılan bir rahatsızlıktır. DEHB’ye erkek çocuklarda daha sık rastlanmaktadır. Bunun sebebi erkeklerin biyolojik yapılarının dışa yönelimli bozuklukların daha eğilimli, kızların biyolojik yapılarının ise kaygı gibi daha içe dönük sorunlara eğilimli olduğunun düşünülmesidir. Ayrıca kültürel olarak da erkek çocukların dışa yönelik problemlerinin toplum tarafından daha kolay tolere edilebiliyor olması da erkek çocuklar üzerinde davranışın pekişip kalıcı hale gelmesine sebep olmaktadır. Bunların yanı sıra kız çocuklarında daha çok dikkatle ilgili bozukluklar göze çarparken erkek çocuklarda davranımla ilişkili bozukluklar daha sık görülmektedir. Bu nedenle kız çocuklarında davranım problemleri daha az göze çarpmaktadır. Yapılan tanı çalışmaları daha çok okul çağı çocukları üzerinden ilerlese de DEHB yalnızca küçük çocuklarda değil ergenlerde, yetişkinlerde de görülmektedir.

            DEHB olan çocuklarda ev, okul, aile içi ortam ve sosyal ortamlarda oldukça problem yaşamaktadırlar. Okulda derslerle ilgili problem yaşarlar. Dikkatlerini veremiyor oluşları onları akademik anlamda akranlarından daha geride bırakmaktadır. Dersinin başına oturamadıkları, odaklanmayı sağlamakta güçlük çektikleri için sağlıklı öğrenmeyi gerçekleştiremeyen çocukların eğitim hayatlarında problem yaşamaları kaçınılmazdır. Kurallara uymakta zorluk yaşadıkları için de sosyal anlamda dışlanmalara maruz kalabilmektedirler. Yaşadıkları bu sorunlar onları gelecekte de anksiyete bozukluğu, depresyon gibi psikiyatrik bozukluklarla karşılaşma tehdidi altında bırakmaktadır.

            DEHB’nin sebebi henüz tam olarak bilinmemekle birlikte genetik ve çevresel faktörlerin DEHB gelişiminde rol oynadığı düşünülmektedir. Her şeyden önce DEHB nöropsikiyatrik bir bozukluktur ve bir beyin problemidir. Yani ailenin ebeveynlik biçiminin bir sonucu değildir.

            Tedavinin en önemli kısmını psikoeğitim dediğimiz aile ve çocuğun hastalıkla ilgili bilgilendirilmesi kısmı içermektedir. DEHB ile ilgili yanlış ya da eksik bilgiler, ön yargılar düzeltilip hastalığın ilerleyişi ve neler yapılabileceğiyle ilgili sağlıklı bilgiler elde etmek oldukça önemlidir. Zaman zaman ilaç kullanımını gerektiren Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite  tedavisinde davranış değişimini, sosyal beceri ve akademik beceriyi geliştirici özellikleri kapsayan terapiler de tedavinin başka bir parçasıdır. Tedavi için en önemli dönem okul öncesi ve okul çağının ilk dönemleridir. Dikkat eksikliğiyle ilişkili bozukluklar tedavi edildiğinde belirgin bir düzelme yaşanırken, tedavi edilmediği taktirde çeşitli psikiyatrik ve sosyal sorunlara yol açabilmektedir.

Günümüzde pandemiden dolayı evde kalmamız gereken hepimiz için zorlu bir dönemden geçiyoruz. Bu durumdan en çok etkilenenler şüphesiz çocuklar oldu. Tablet, bilgisayar, telefon, televizyon gibi dijital ekranla kurulan bağ ne yazık ki büyük oranda artış gösterdi. Oyun alanlarında kısıtlama yaşayan çocuklar enerjilerini boşaltabilecekleri alanlardan mahrum kaldılar. Bunların sonucunda aileler de ne yapacaklarını bilemez halde çaresizliğe sürüklendiler. Her şeyden önce şunu söylemekte fayda var: Çocuğunuzda DEHB olsun ya da olmasın bu süreçte yaşanılan pek çok şey normal. Elimizden gelen evde çocuklara ne gibi etkinlikler yaptırabiliriz bunları bulmak. Bizler sizin için faydalı olacağını düşündüğümüz, en azından size bir ışık tutacak dikkat ile ilişkili evde yapılabilecekler listesi düzenledik. Umarız faydalanırsınız.

1-AİLE VE ÇEVRESİNDEKİ KİŞİLERİN KULLANACAĞI DİL

DEHB’li çocukları suçlayıcı ve otoriter bir dil kullanmak onların dikkatsizliği ve hareketliliğini daha fazla artırmaktadır. Bu sebeple kullanılan dil oldukça önemlidir. “Çok dikkatsizsin”, “sana kaç kere söyleyeceğim hala dikkatli değilsin”, “önüne bak” gibi cümleler çocukların dikkatini artırmaz aksine onlara daha suçlu hissettirir ve sürekli eleştirilmekten kaynaklı özsaygılarının yitirilmesine sebep olur. Kaç kere söylemiş olursanız olun dikkatini veremiyor oluşunun biyolojik bir sebebinin olduğunu unutmadan sabırlı bir tutum sergilemekte fayda var. Gerekli iletişim becerileri ve davranış tutumlarıyla ilgili araştırma yaparak çocuğunuza uygun olan yöntemleri bulmakla işe başlayabilirsiniz. Sıklıkla eleştirmek yerine çocuğunuzun olumlu yönlerini vurgulamanız onların motivasyonunu artıracaktır. Ayrıca bu çocuklar cezalandırmaktan çok ödüllendirmeye ihtiyaç duyarlar. Bu sebeple cezaları son çare olarak çözüm şeklinde kullansanız da ödülden de mahrum bırakılmamalıdır.

2- ÇALIŞMA ODASI-YAŞADIĞI ORTAM

Dikkatleri çok çabuk dağılabildiği için çalışma ortamlarını ona göre düzenlemek faydalı olacaktır. Işık gören bir oda, havalandırılmış bir ortam ve mümkünse sade bir alan tercih edilmelidir. Kullanılan masa yalnızca ders çalışmak için kullanılmalıdır. Yemek yeme, oyun oynama gibi durumlarda farklı alternatifler tercih edilmelidir. Beslenmesine dikkat edilmeli ve uykusu düzenli olmalıdır.

3- OYUN

Oyun oynamanın çocukların fiziksel, sosyal, zihinsel ve dil becerilerini geliştirmede çok önemli yerinin olduğu su götürmez bir gerçek. Oyun çocuğa kurallara uymayı, sorumluluk almayı ve diğer insanlarla iletişim kurmayı öğretir. Oyun her yaştan çocuğun gelişiminde önemlidir. DEHB tanılı çocuklarda eğitim amaçlı kullanılacak araç gereçler renkli, ışıklı, ses çıkaran, ilgilerini uzun süre çeken, hareket eden aynı zamanda dokunma duyularının gelişimini destekleyecek türde olmalıdır.

Oda Toplama Oyunu: Çocuğun odasında ve 2 kişiyle oynanır. Amaç odayı toplarken yardımlaşmak ve bu işi eğlenceli hale getirmektir. Ebeveyn yönerge verir. “Oyuncakları kutuya doldur, kitapları kütüphaneye koy” gibi. Verilen yönerge uygun ise çocuk yapar, değilse çocuk bir şey yapmadan bekler. Örneğin; “Kirli çorapları yatağın altına at” yönergesinde çocuk hareket ederse yanar.

Kulaktan Kulağa Oyunu: Gruptaki kişiler yan yana oturur. En baştaki kişi yanındakinin kulağına bir cümle söyler. Bu cümle son oyuncuya kadar iletilir. En sondaki duyduğunu yüksek sesle söyler. Amaç cümlenin doğru halini bozmadan işitsel dikkati artırmaktır.

Odadaki Farkı Bulma Oyunu: Çocuğa bir odaya dikkatle bakması yönergesi verilir. Sonrasında çocuk odanın dışına çıkarılır. Herhangi bir eşyanın (daha çabuk fark edilebilir olması açısından büyük veya orta boy eşyalar; saksı, vazo, sehpa, tablo vb…) yeri veya duruş şekli değiştirilir. Çocuk odaya girdiğinde aradaki farkı bulması beklenir. Amaç görsel dikkati geliştirmektir.

Resme Ne Ekledim Oyunu: Çocuktan herhangi bir şeyin resmini çizmesi istenir. Resim bittikten sonra çocuğun gözleri kapatılır. O sırada çocuğun resmine küçük bir çizgi ya da ufak bir resim eklenir ve sonrasında çocuktan eklenen şeyin ne olduğunu bulması istenir. Eklenen şeyin zorluğu/kolaylığı çocuğun yaşına göre değişebilir. Eklemelere devam edilerek oyun sürdürülür. Oyunun daha eğlenceli olması için resmi ebeveyn çizebilir. Ardından çocuğun bu resme bir şey eklemesi istenerek oyun karşılıklı olarak devam ettirilir.

4-MÜZİK

Müzik aletleri DEHB’li çocuklarda dikkatlerini uzun süre yapılan işlere odaklanmalarını sağlamakta ve hareket etme isteğini azaltmaktadır. Aynı zamanda müzik aleti çalmak beynin birden fazla bölgesini harekete geçirdiği için beyin gelişimine de katkı sağlamaktadır. Yalnızca müzik aleti çalmak değil müzik dinlemek de beynin birçok bölgesini uyarırken yaratıcılığı ve verimliliği artırmaktadır.

5- DİKKAT ARTIRICI MATERYALLER KULLANMAK

Lego, puzzle, tangram, hafıza kartları, tabu, jenga vb… materyaller kullanarak etkinlik yapmak görsel, uzamsal yeteneğin gelişmesini ve ince kas gelişimini sağlar. Çocuklara tümevarım ve tümdengelim metodunu öğretir.

Son olarak sizlere faydasının dokunacağını düşündüğümüz Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Dr. Özlem Sürücü’nün Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Anne-Baba-Öğretmen El Kitabı’nı öneriyoruz.

 

Dikkat Artırıcı Akıl Zeka Oyununa Örnek Video

 

Bilgi Almak İçin Lütfen Arayınız: 0544 204 61 82 ve 0322 234 9 234 

Direk Klinik Psikolog İle Görüşmek İçin: 0535 610 11 24

 

0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
0
Would love your thoughts, please comment.x